31 Ocak 2015 Cumartesi

MUZLU PUDİNGLİ KURABİYE


MUZLU PUDİNGLİ KURABİYE

Hem hafif hem de bana göre sağlıklı ya da diğerleri gibi doymuş yağlı olmayan bir kurabiye tarifi ile yine beraberiz. Yapımı kolay ve lezzetli bir tarif daha… Ben yapmaya da yemeye de doyamıyorum bu kurabiyeyi. Yedikçe yiyesim gelen bir tatlı. Biraz kahve kurabiyesine benziyor birazda normal kurabiye gibi… Hem muz tadını alıyorsunuz hem de un kurabiyesi yemiş gibi oluyorsunuz. Kolay yapımı olan ve yemeye doyulmayan bu kurabiye tarifine bir göz atalım şimdi.

Malzemeler:

  • Bir paket muzlu puding
  • Bir bardak sıvı yağ genellikle hafif olan ay çiçek yağı ya da mısır özü yağı tercih edilebilir.
  • Aldığı kadar un

Yapımı:

Malzemelerden de anlaşılacağı üzere kolay ve masrafsız bir tatlı. Tabi bir o kadar da lezzetli.

Un ve muzlu puding karıştırılır ve aldığı kadar unla beraber yumuşak bir hamur kıvamına gelene kadar yoğurulur. İyice yoğurulan hamurdan ceviz büyüklüğünde parçalar koparılarak şekil verilir. Genellikle ceviz şeklinde yuvarlanması tercih edilir. Çünkü fırında sıcaklıkla beraber şekilleri düzleşebilir. Tüm kurabiyelere şekil verildikten sonra fırına konulur ve fırının sıcaklığı yüz yetmiş beş dereceye ayarlanır ve kurabiyeler hafif pembe renk alana kadar pişirilir. Sürekli takip etmek gerek hemen pişen bir kurabiye türü olduğu için yanma olasılığı da yüksek. Fırından çıkan kurabiyeler bir tel ızgara üzerinde soğutularak servis yapılır.

Afiyet ve sağlıkla…

PATATES BÖREĞİ


PATATES BÖREĞİ

Bir arkadaşımın evinde yedim geçenlerde. Herkesin bildiği bir lezzetmiş ama ben yeni tattım. Yani ben yine yeni tadanlar grubundan oldum. Patatesleri soymak ve dilimlemek haricinde yapımı gayet kolay ve pratik bir tarif tabi benim gibi patates soymayı ve doğramayı sevmiyorsanız işler biraz zorlaşabilir. Değişik lezzetler yapmayı ve tatmayı sevenler için tarife geçelim o zaman.

Malzemeler:

  • Patates
  • Sucuk
  • Kaşar peyniri
  • Sıvı yağ
  • Kimyon
  • Karabiber
  • Pul biber
  • Tuz
  • Dereotu
  • Maydanoz
  • Yeşil soğan özellikle yaprakları olursa daha bir lezzetli oluyor
  • Aldığı kadar un
  • Kabartma tozu
  • yoğurt
     
    Yapılışı:
    İşe yeşillikleri güzelce yıkamakla başlayabiliriz. Soğan, maydanoz ve dereotlarını güzelce yıkayıp suyu süzülsün diye bir süzgece koyalım. İyice suyu süzülen yeşilliklerimizi ince ince doğrayalım ve kenarda bekletelim. Gelelim en sıkıcı tabi bana göre kısmına. Patatesleri soymak ve küçük küpler halinde doğramak… Patatesleri de biraz tuzlayıp karıştırma kabına alalım. Patateslerin üzerine karabiber, kimyon, toz pul biber ekleyelim. Sıvı yağ ve yoğurt koyarak iyice karıştıralım. Yeşilliklerimizi bu karışıma ekleyelim kabartma tozu ve unu koyarak iyice karıştıralım. Tüm malzemelerden homojen bir karışım elde edene kadar iyice karıştıralım ve yağlanmış fırın tepsisine dökelim. Üzerini düzleyerek önceden ısıtılmış fırında üstü ve altı kızarana kadar iyice pişirelim.
    Afiyet ve sağlıkla…

30 Ocak 2015 Cuma

YUMUŞAK POĞAÇA


YUMUŞAK POĞAÇA

Çocuklar için haşlamış olduğum patatesler kalınca onları değerlendirmek için bir şeyler yapayım dedim ve biraz ondan biraz bundan derken bu muhteşem poğaça çıktı ortaya; yemesi lezzetli ve yapımı da bir o kadar kolay olan bu poğaça herkesi kendine hayran bıraktı. Bu nedenle ben denemenizi ısrarla tavsiye ediyorum mutlaka yapın derim. Şimdiden afiyet olsun ve kolay gelsin size…

Malzemeler:

  • Bir bardak süt
  • Yarım bardak yağ
  • Yarım bardak ezilmiş beyaz peynir
  • Yarım demet dereotu
  • Yarım demet taze soğan
  • Bir yumurta beyazı
  • Yumurtanın sarısı üzerine sürülecek
  • Bir buçuk paket kabartma tozu
  • İki bardak önceden haşlanmış ezilmiş patates
  • İki kaşık tereyağı
  • Bir tutum tuz
  • Yarım bardak lor
  • Aldığı kadar un

Yapılışı:

Süt, yağ, ezilmiş beyaz peynir, yumurta beyazı, ezilmiş patates, eritilmiş tereyağı, tuz ve loru karıştırma kabına alalım ve homojen bir karışım oluşana kadar karıştıralım. İyice karışan malzemelere kabartma tozunu da ekleyip iyice çırpalım. İnce doğranmış dereotu ve ince doğranmış taze soğanı da ekleyip karıştıralım ve aldığı kadar un ekleyip yoğurmaya devam edelim. Yumuşak bir hamur elde ettiğimizde önceden yağlanmış tepsiye ceviz büyüklüğünde kurabiyeler yapıp üzerlerini yumurta sarısı ile süsleyelim ve 160 derecede pembeleşene kadar pişirelim.

Afiyet şifa olsun inşallah…

TOK TUTAN BESİNLER



TOK TUTAN BESİNLER


Açlık hepimiz için bize zor anlar yaşatan bir durumdur. Ama bazılarımız da vardır ki her ne yerse yesin hemen acıkıyor. Birçoğumuz farkında olmadan birçok besin maddesi tüketiyoruz ve kimimiz hemen acıkıyorken kimimizde daha uzun süre acıkma hissi duymuyoruz. İşte buna sebep olan ve bazen hemen acıkmamızı bazen de daha uzun süre açlığın aklımıza gelmemesini sağlayan besi grupları var. Yani besinler bizi hemen acıktırırken bazı besinlerde uzun süre tok kalmamızı sağlıyor. İşte bu tok tutan besinlerden bazılarını paylaşmak istiyorum tabi yine yaptığım araştırmaların kısa bir özeti olarak.


KURU BAKLAGİLLER: kuru fasulye, mercimek, nohut gibi ilk aklımıza gelen bakliyatların içeriği protein, yağ ve karbonhidrattan oluşur. Uzun süre tokluk hissi verirler. Diyet yapanların diyet listesinde olması gereken besinlerdendir.


YUMURTA: artık tüm diyetisyenlerin yumurta konusunda buluştuğu ortak nokta her sabah kahvaltıda mutlaka bir tane haşlanmış yumurta olmalı ki daha uzun süre tokluk hissedesiniz. Yumurta protein ve iyi kolesterolden zengince yağ içerir.


YOĞURT: içeriğindeki bol kalsiyum ve protein içeriğinden dolayı yağ oranı da yüksektir bu da tokluk hissini uzatmaya yardımcıdır. Günde iki su bardağı tüketilen yoğurt karın yağlarını azaltıcı etkiye sebep olur.


KIRMIZIBİBER: her ne kadar acı iştahı arttırır deseler de aslında acı biberin iştahı baskılayıcı etkisi kanıtlanmış. Acı biber yenilen öğün sonrasındaki öğünde iştahın daha azaldığı görülmüştür.


Afiyet ve sağlıkla…


 

25 Ocak 2015 Pazar

tatil ödevi

TATİL ÖDEVİ


On beş tatil kısa bir tatil olsa da öğretmenler birçok ödev verdi yine her öğrenciye. En az verilen ödev bile mutlaka her güne bir sayfa ödev ve belli bir sayfa kitap okuma olacak. Aslında biraz sıkıcı olsa da bu ödev işi çocuklar için gerekli ve onları okuldan uzaklaştırmıyor ve onlara bir dönem boyunca işlediklerini tekrar etme olanağı sunuyor. Tatilde çocuklar daha fazla bilgisayar oyunu tablet play satation oynuyor ve çok fazla televizyon izliyor. Televizyon izlemek büyüklerde özellikle de çocuklarda birçok probleme sebep oluyor. Zihinsel ve bedensel sorunlara neden olan televizyonun izleme saati az olmalı ve çocuklar televizyon izlemek yerine bol bol sokakta veya bahçede oynamalı. Çocuklar koşarak enerjilerini atmalı ve böylece daha sağlıklı zihne ve daha sağlıklı bedene sahip bireyler olacaklardır.  Televizyon izleme ve oyun oynama saatlerini ne kadar azaltırsak çocuklarımızın zihin ve beden gelişimlerini o kadar çok desteklemiş oluruz. Bu nedenle on beş tatilde öğretmenler az ödev vermiş bile olsalar veliler tatil kitapları ile çocuklarının boş zamanlarını desteklemelidirler. Çocukların televizyon izlemeleri yerine çocuklarımızla değişik etkinlikler yapabiliriz ya da onlarla değişik oyunlar oynayabiliriz. Çocuklarımızla birlikte vakit geçirmek adına sinema tiyatro gibi etkinliklere katılınabilir. Çocuklarımızla birlikte yürüyüş yapılabilir, pazara çıkılabilir ve evde kitap okuma saatleri, birlikte yemek yapma vakitleri planlanabilir ama ne olursa olsun teknolojiden uzak bir tatil olsun... Herkese iyi tatiller.

Pırasalı mercimek köftesi

PIRASALI MERCİMEK KÖFTESİ

23 Ocak 2015 Cuma

detox


DETOX

Bazı dönemlerde hepimizin ihtiyacı vardır arınmaya temizlenmeye. Dışımız gibi sık sık da içimizi temizlememiz gerekli olur. Bu nedenle ara ara vücudu toksinlerden arındırmak için bir şeyler yapmalıyız. Her yıl ramazanda tutulan oruçta bir nevi temizliktir aslında ama günümüz hastalıklarından korunmak için sık sık yediklerimize dikkat etmemiz gerekli ve ara sıra detox uygulamalıyız. İşte netten araştırdığım bazı detox etkili gıdalar…

Limon; faydası saymakla bitmeyen limon aynı zamanda çok iyi bir antioksidandır. Sabahları aç karnına ılık su ile içildiğinde detox etkisi yapar.

Zerdeçal; karaciğer hastalıkları ve sindirim sistemi rahatsızlıkları için kullanılan ilaçların içeriğinde bulunur.

Pancar beta karoten, demir, çinko, magnezyum ve b vitaminleri bakımından tercih edilebilir. İyi bir antioksidandır. Karaciğeri temizleyerek sindirimi iyileştirir vücuda zararlı olan maddelerin atılmasında etkilidir.

Karahindiba mineral ve vitamin deposudur. Dengesiz beslenenler için iyi bir antioksidandır. Karaciğeri temizler aynı zamanda sindirim sistemi içinde iyi bir temizleyicidir.

Sarımsak; detoxda nerede ise başı çeker sarımsak. Mikrop öldürücü etkisi ve zehirli maddelerin yok edilmesinde çok etkilidir.

Elma; vücudu temizler ve karaciğer ve sindirim için çok faydalıdır.

Brokoli filizi;  brokoli çok sağlıklı bir sebzedir. Brokoli filizi ise brokoliden daha sağlıklıdır. İyi bir antioksidandır.

Enginar; karaciğer değerleri yüksek kişilerce tüketilmesi tavsiye edilir. İyi bir karaciğer ve böbrek temizleyicidir.

Buğday çimi; kan şekerini düşürmede oldukça etkilidir. İyi bir enerji verici olmasının yanında karaciğeri de temizler.

Keten tohumu; iyi bir antioksidandır. İçerdiği omega-3 vücut için çok faydalıdır. Bağırsakları temizler.

Herkese sağlıklı günler..

karne


KARNE HEYECANI

Bugün günlerden karne… Her öğrenci kadar her öğretmen her anne baba da heyecanlı… Tatil deniz kum değil belki bu ara karne ama her ev için bir nefes alış bir dinlenme olacak bu on beş tatil. Nerede ise her eve karne girecek bir şekilde. Kiminin oğlunun karnesi, kiminin kızının karnesi, kiminin torununun karnesi, kiminin yeğeninin karnesi gelecek büyük bir sevinçle evlere. Kimi çocuk sevinecek kimi çocuk tüm umutlarını ikinci döneme erteleyecek. Daha bir heveslenecek daha bir bilenecek ikinci döneme kalan umutlar. Sevinen yürekler ağlayan gözler olacak bugün. Her ne kadar da eski karnelerin tadı olmasa da sonuçta karne günü bugün ve eller dolu dolu dönülecek eve. Birçok veli ve birçok çocuk nasıl bir karne geleceğini önceden bilse bile karne günü heyecanı farklı sonuçta. Bu gün karne günü ve karnelerdeki notlar bilinse de bilinmesen de günün önemi büyük. Karneler alınacak ve her karneye bir hediye olacak. Karne hediyeleri önceden belli olsa da her karne iyi olmasa da alınacak o hediyeler ve sevinecek o küçük gözler. Güller açacak her çocuğun yüzünde.

Dört beş ay çekilen sıkıntı artık son buldu ve çocuklar emeklerinin karşılığını inşallah alacak bugün. Tatil planları tatil kitapları ve tatil ödevleri çoktan hazırlandı. Her ne kadar tatil olsa da çalışmak gerek ve tekrar etmek gerek. Herkese kolay gelsin ve iyi tatiller…

21 Ocak 2015 Çarşamba

yağ


Vücudumuz için gerekli birçok vitamin, mineral, protein vardır. Biz genellikle eksikliğini hissetmesek de protein kadar karbonhidratta olmazsa olmazdır hücrelerimiz için. Yağlarda vücudumuz için çok gereklidir. Bize enerji verir ve bazı vitaminlerin eriyip vücut tarafından kullanılmasını sağlar. Yağlar çok miktarda tüketildiği zaman zararlı olabileceği gibi tüketilmediği durumlarda da yine aynı şekilde zararlı olabilmektedir. Vücudumuz için gerekli yağları mutlaka yağ çeşitleri arasından dengeli ve eşit şekilde almalıyız. Ne fazla ne de eksik olmalı tüketeceğimiz yağ miktarı. İhtiyacımız kadar alınan yağ vücut için yararlı olurken ihtiyaç fazlası alınan yağ ve ihtiyacın altında alınan yağ bizim için zararlıdır. İhtiyacımızdan daha fazla miktarda aldığımız yağ vücut tarafından depolanır ve bu da bize kilo olarak yansır. Yine aynı şeklide yediğimiz birçok besin aslında vücudumuz tarafından yağ olarak depolanır. Bu da şu demek oluyor ki zaten vücudumuzda yağ bulunuyor. İhtiyacımız olan yani hücrelerin kullandığı yağ vücutta mevcut. Bir de biz ekstra olarak dışarıdan fazla fazla yağ alırsak vücudumuz mecburen yağın fazlasını karaciğerde depolar ve bu da bize fazla kilo olarak geri döner.

Yağlar bitkisel ve hayvansal yağlar olarak ikiye ayrılır. Bitkisel yağların Ayçiçek yağı, zeytinyağı, mısır yağı, kanola yağı,  fındık yağı, pamuk yağı gibi çeşitleri vardır. Hayvansal yağlar ise iç yağı, tereyağı gibi daha katı yağlardır. Her yağın mutlaka bir yararı olduğu için biz tüm yağları da ihtiyaç oranında tüketmeliyiz.

yağla gargara


YAĞ İLE AĞIZ ÇALKALAMA ( OİL PULLİNG)

Çok eski bir uygulama olan yağ ile gargara yapmanın ağız detoksu için önerilen bir yöntem olduğu söyleniyor. Biraz sıkıcı olan ve çok iç açıcı olmayan bu yöntem ile vücutta biriken toksinlerin ağız yolu ile atıldığı öne sürülüyor. Hatta ağızda gargara işlemi bittikten sonra bu yağın kesinlikle lavaboya dökülmemesi gerektiği ve sağlam bir poşete koyularak yok edilmesi gerektiği öneriliyor. Her hangi iyi bir yağ ile ki benim tercihim kaliteli bir zeytinyağı olmasıdır. Ama ayçiçekyağı, susam yağı, Hindistan cevizi yağı gibi yağlarda tercih edilebilir. Ama benim tercihim gibi kaliteli bir yemek kaşığı zeytinyağı ile yirmi dakika boyunca ağız çalkalanmalıdır. Okuduğum kaynakta özellikle dakikanın çok önemli olduğu ve bu zaman dilimi ne bir dakika eksik ne de bir dakika fazla olmalıdır diyordu. Yağ ile ağızda gargaradan ziyade zeytinyağı ile ağız yirmi dakika boyunca çalkalanmalıdır.

Çok eski bir yöntem olan bu işlem bittikten sonra ağız sıcak su ile yıkanarak dişler yumuşak bir fırça yardımı ile diş macunu kullanmadan az bir miktarda karbonat ile dişler temizlenmelidir. Yağ ile ağız çalkalandıktan sonra dişler çok hassaslaştığından çok dikkatli olunmalıdır. Dişlerde dikkat edilmediğinde kalıcı problemler olabilir. Yağ ile dişleri yirmi dakika boyunca çalkalamak aynı zamanda dişlerin beyazlamasını ve daha parlak görünmesini de sağlar.

 

20 Ocak 2015 Salı

lahana salatası

Lahana salatası


Lahana; sarması, çorbası, salatası ve hatta böreği olan yani her yemekte nerede ise kullanılan harika bir gıda. Ama çoğumuz kokusundan dolayı yani pişerken ortama yayılan kokusundan dolayı yedi mahalle uzaktan evde lahana piştiğini anlar. Tabi uzun süre pişirildiğinde ortama ağır bir koku saldığı tartışılmaz bir gerçek ama lahananın sarması özellikle birçoğumuz için olmazsa olmaz. Lahana sarması ya da kıymalı lahana sarması her zaman olsa da yesek dediğimiz bir yemek. Ama pişmişinin kokusunu beğenmiyorsak pişirmeden de taze olarak da tüketilebilecek bir besin. İçerdiği özellikle b vitaminleri ile sağlığımız için de çok yararlı. Çiğ olarak ananem tarzı bir tarif vereceğim bugün sizlere çünkü ananemin yaptığı lahana salatası ayrı bir güzel ve yemesi ayrı bir zevkli oluyor. gelelim tarife.


Malzemeler:


  • Birkaç yaprak lahana
  • Tuz
  • Zeytinyağı
  • Bir baş kuru soğan tercihe göre büyük boy ya da küçük boy
  • Limon
  • Kara zeytin sele zeytin olursa daha bir güzel tabi


 


Yapılışı:


Lahanalar iyice yıkanır ve sirkeli suda bekletilir. Yarım saat kadar sirkeli suda bekletilen lahanalar tercihe göre isterseniz önce temiz sudan geçirilir ya da tercihe göre sirkeli sudan çıkartılarak ince ince kıyılır ve tuzla ovularak yumuşatılır. Kuru soğan ince doğranır ve on dakika kadar tuzlu suda bekletilir. Lahana, kuru soğan, zeytinyağı ve limon suyu damak tadına göre karıştırılır ve siyah zeytin ile servis yapılır. Afiyet ve sağlıkla…

sarımsaklı somon


SARIMSAKLI SOMON

Somon balığı en çok tercih edilen dip balığıdır. İçerdiği omegalar sayesinde sağlık açısından tercih edilmelidir. Ama karadeniz somonundan ziyade Norveç somunu öneriyor uzmanlar. Karadeniz somunu ağır metal içerdiği için çok tercih edilmemeli imiş. Tabi uzmanların görüşü bu. Zaten fiyatından da anlaşılacağı üzere Norveç somonu bir hayli cep yakıyor.

Benimde tercihim her zaman Norveç somonundan yana bilemiyorum ama bana daha lezzetli geliyor Norveç somonu. Farklı farklı pişiriyorum fırında somonu. Her hafta nerede ise farklı bir fırında somon deniyorum. Bazen sarımsaklı bazen defneli bazen de sade somon ama şimdiye kadar en çok sevdiğim bu lezzet oldu: fırında sarımsaklı somon. Somon zaten yağlı bir balık olduğu için tavası ya da kızartması çok açmıyor beni ama ızgara ya da fırın daha bir hafif ve daha bir lezzetli oluyor. şimdi de lezzetli somon tarifimize geçelim artık.

Malzemeler:

  • Bir kilo somon
  • Bir baş sarımsak
  • Zeytin yağı
  • Dilimlenmiş limon
  • Tuz
  • Karabiber tane karabiber olabilir

 

Yapılışı:

Somonları fileto olarak balıkçınıza temizletebilirsiniz. Fileto olarak temizlenmiş somonları güzelce yıkayıp suları süzülsün diye bir süzgeçte bekletelim. Sarımsakları soyup ezelim ve zeytinyağı ve tuz ile karıştıralım. Fileto somonları bu karışıma bulayıp fırın tepsisine dizelim. Üzerine dilimlenmiş limon koyarak tane karabiberleri serpelim ve önceden ısıtılmış 200 derece fırında altı üstü kızarana kadar pişirelim.

Afiyet ve sağlıkla inşallah…

 

13 Ocak 2015 Salı

okunası kitaplar

OKUNASI KİTAPLAR

En iyi dostlarımızdır kitaplar bizim. Farkında olmasak da gün gelir çok iyi anlarız en iyi dostumuzun kitaplarımız olduğunu. Karşılıksız verirler bize her şeyi. Hiç bir art niyetleri yoktur bize bir şeyler anlatırken. Hiç bir kötü niyetleri yoktur. Biz insanlara hiç benzemezler. İyidirler, sevgi doludurlar, karşılıksız vermeyi herkesten çok iyi bilirler...
Her kitabın kendine has bir öyküsü vardır. Her kitabın okunmamış, anlatılmamış hatta yaşanmamış yeni bir öyküsü vardır. Çok farklı kitaplar okudum; önce beni etkileyen ve defalarca okuduğum kitaplardan bahsedeceğim sonrada en çok okunanların listesini vereceğim.


 - Harabelerin çiçeği
 - Çalıkuşu
- Kızım olmadan asla
- Kerbela
- Şeker portakalı
- Simyacı
- Dokuzuncu hariciye koğuşu
- Kaşağı
- İnsan ne ile yaşar
- Yüreğinin götürdüğü yere git
- Aşkın gözyaşları
- Od
- Çocuk kalbi
- Bir çift yürek
- Ana
- Acımak
- Madam Bovary
- Huzur sokağı
- Beyaz gemi
- Ölü ozanlar derneği
- Sevdalinka
- Gazap üzümleri
- Çanlar kimin için çalıyor
- Tavuk suyuna çorba
- Saatleri ayarlama enstitüsü
- Bir dinazorun anıları
- Limon ağacı
- Uğultulu tepeler
- Güneşi uyandıralım
- Pal sokağı çocukları
- Avucunuzdaki kelebek
- Sana gül bahçesi vadetmedim
- Kırmızı ve siyah
- Büyük umutlar
- Küçük karabalık
- Kadının adı yok
- Şizofren aşka mektup
- Kelile ve dimne
- % 100 düşünce gücü
- Yalnız kadınlar sokağı
- Siyah inci
- Ruhsal zeka
- Yanık buğdaylar
-Kimya hatun
- Negatif limanlardan pozitif sulara
- Düşün ve başar
- Bir deliyle evlendim
- Yaşamak, sevmek ve öğrenmek
okuduğum çok kitap olmasına rağmen beni etkileyenleri paylaştım sizinle. bence bunlar mutlaka okunması gereken kitaplar...

12 Ocak 2015 Pazartesi

b12 kuru



                                            B12 VİTAMİNİ EKSİKLİĞİ İÇİN TARİF


Bir televizyon programında vegan beslenenler için tarifler vardı orada B12 eksikliği için bir kür verdi. Gerçi nerdeyse kışın her televizyon programında bir lahana kürü veriliyor ama bu bana değişik bir nedenden dolayı olduğu için cazip geldi ve sizlerle paylaşmak istedim. Lahana zaten çok sağlıklı ve besleyici bir besin birde kürü olursa daha da etkili olur her halde. Eskiden lahana birçok hastalıkta ilaç olarak kullanılırmış. Bu nedenle lahana beslenmemizde sık sık kullanmamız gereken bir besin olmalı. Lahana aynı zamanda zayıflatıcı etkisi ile de kullanılan bir sebze. Üstelik birçok tarif çeşidi olan lahananın nerede ise her türlü yemeği yapılabiliyor.

Gelelim tarife; bu tarifte ölçü yoktu yine ben de ölçü vermeden anlatacağım nasıl yapıldığını.


Malzemeler

-lahana
-limon suyu
-tuz
-kimyon (tercihe bağlı)
-büyük boy cam kavanoz


Yapılışı

Lahanaları kavanozun ağzından geçecek büyüklükte doğrayın. Büyükçe bir kaba koyun. Bol tuz ekleyin ve lahanaları karıştırın. Limon suyu ekleyip karıştırın ve tercihe göre aynı işlemi kimyon ile de yapın. Kimyon faydalı baharatlardan biridir. Gaz dahil bir çok hastalığa iyi gelir. Başka bir günde kimyon ve yararları ile ilgili yazalım inşallah.
Tüm malzemeleri iyice karıştırdıktan sonra tüm lahanaları kavanoza yerleştirelim ve lahanaların üzerine ağırlık koyalım. Turşu yapımında kullandığınız taşlar olabilir. Verilen tarifte en az üç en fazla on gün sonra lahanalar yenilebilir demişlerdi. Tabi işin bu kısmı da sizinle ilgili yumuşak seviyorsanız on gün beklenebilir.

Afiyet ve sağlıkla…

b12



                                                                           B12 VİTAMİNİ



Hepimiz belli dönemlerde vitamin ve mineral kaybına uğrarız ama çoğumuz bunun farkında bile olmayız. Bazen tesadüfen bazen de belli bir rahatsızlık sonucu yapılan tetkiklerde çıkar B12 eksikliği. Dün bir televizyon programında izlerken dikkatimi çekti B12 vitamininin eksikliğinde neler yaşandığını, ne gibi etkilerin olduğunu ve nelerin çözüm için gerekli olduğunu anlattı program sunucusu. Bende bugün B12 vitamini ne işe yarar nasıl temin edilir ve eksikliğinde insanları ne gibi sorunların beklediği ile ilgili yazı yazmak istedim.

B12 vitamini vücut tarafından yapılamaz ve mutlaka dışarıdan alınmalıdır. Eksik alınması ile ilgili değil genellikle midede olan bir sorun sebebi ile eksikliği olur. Mide hücrelerinin bir tür gliko protein olan intrensek faktörü sentezleyememesi sonucu B12 vitamininin bağırsaklardan emilmesini engeller. İntrensek faktör denilen durum midede  B12 vitaminine bağlanarak bağırsaktan emilimini sağlar.

B12 vitamini sinirler için çok önemlidir. Doğurganlığı arttırır. Hafızayı geliştirmek için şarttır. Hayati öneme sahip olan B12 vitamini eksikliğinde; yürümede bozukluk, sürekli yorgunluk, depresyon, sindirim problemleri,bayılma, mide bulantısı, kusma, çok gaz çıkarma, başta dönme, uykululuk, karaciğer büyümesi, göz bozukluğu, halüsinasyon, baş ağrısı, dilde enfeksiyon, huzursuzluk, nefes almada zorluk, hafıza kaybı, sinirsel bozulma, çarpıntı, kansızlık, kulakta çınlama, omurilik yıpranması  görülebilir.

Bu kadar önemli olan B12 vitaminini hayvansal gıdalarda bulabiliriz. Çok az bitkisel gıdada olan B12 vitamini eksikliği vegan beslenenlerde sık rastlanan bir olaydır. Bu nedenle yine bir yerde duyduğum bir tarifi vereceğim size B12 vitamin eksikliği için.


Bol sağlıklı günler..

11 Ocak 2015 Pazar

tahinli çıtır


TAHİNLİ ÇITIR

Çıtır çıtır bir lezzet yine benden size. Tadı güzel yapması güzel bir tarif; daha ne olsun. Yap yap ye afiyet olsun…

Malzemeler

  • Baklavalık yufka
  • Ceviz içi
  • Tahin
  • Toz şeker

Yapılışı

Baklavalık yufkaları tezgaha serelim ve üzerine tahin sürelim. Tahinin üzerine toz şeker ve ceviz serpelim. Burada şeker ve ceviz miktarı tamamen sizin tercihinize kalmış. Yani çok tatlı sevenler şeker miktarını arttırabilirler. Ama bana sorarsanız çok az miktarda kullanıldığında şeker tadı daha da bir güzel oluyor. Bu tarifi iki kat baklavalık yufka arasına tahin sürerek de yapabilirsiniz yani yufkayı serin üzerine tahin sürün sadece ve ikinci kat yufkayı da onun üzerine koyun ve tekrar tahin sürün bu ikinci kata şeker ve ceviz ekin. Baklava yufkasını bir ucundan sigara böreği sarar gibi sıkı sıkı sarın ve birer santim dilimleyerek yağlı kağıt serilmiş tepsiye dizin. Önceden ısıtılmış fırında pişirin. Çok fazla pişirmeye de gerek yok çünkü tahin fazla piştiğinde tadında değişiklik oluyor yani tahinin tadı hafif acımsı oluyor. Bu nedenle pişirme dakikasını çok az sürede tutun. Hafif pembeleşmesi bile yeterli aslında. Pişirme işlemi için on ile on beş dakika yeterli. Pişen lezzetli Çıtırlarımızı tel bir ızgara ürerinde soğutup çıtır çıtır servis yapın.

Afiyet ve sağlıkla bol lezzetli ve çıtır çıtır günler inşallah…

prenses tatlı

PRENSES TATLI

Tatlının adı kulağa çok hoş geliyor tabi yemesi de bir o kadar zevkli. Mutlaka denemenizi tavsiye ederim. Çocukların çok hoşuna gidecek sağlıklı ve besleyici bir lezzet harikası..



Malzemeler:


Beş bardak süt
on kaşık şeker
on kaşık irmik
vanilya
çikolata
çikolata sos




 Yapılışı:
Tüm malzemeyi derin bir tencereye koyup kaynamaya başlayınca altını kısalım. Altı kısık olacak şekilde on beş yirmi dakika daha pişirelim ve ocaktan alalım. İlk sıcaklığı geçinceye kadar karıştıra karıştıra biraz soğutalım.
Başka bir tencerede tarife uygun olarak çikolata sosunu hazırlayalım.
Not: Çikolata sosunu kendimiz yapmak istiyorsak eğer; ki evde çocuklar varsa ben hazır olanları çok tasvip etmiyorum. Bunun içinde iki bardak süt bir paket kakao bir şeker kaşığı mısır nişastası ve üç kaşık şekeri güzelce pişirelim. pişen çikolata sosu kabuk bağlamasın diye onu da karıştırarak soğutalım.
Dibin ıslattığımız bir kaba önce çikolata sosunu eşit olacak şekilde dökelim. Çikolata sosunun üstüne parça çikolata ya da parçalanmış çikolataları dökelim. En üste de hazırladığımız muhallebiyi dökelim. Bir kaç saat buzdolabında bekletip çikolatalı kısmı üste gelecek şekilde servis yapalım.
Afiyet ve sağlıkla...

8 Ocak 2015 Perşembe

muska börek


MUSKA BÖREK





MUSKA BÖREK

Değişik şekilli bir börek tarifi daha. Tabi yine ben fotoğraflayamadığım için ayrıntıları resimli olarak incelemek daha sonraya kaldı. İç malzemesi olarak yine tercih sizin ama haşlanmış patates ya da maydanozlu beyaz peynirli bana göre güzel oluyor. Birde dönerlisi var bu böreğin ki lezzetinin eşi benzeri yok. Yine muska şekli verilerek yapılıyor. İç malzemesi bildiğimiz döner olan bir börek. Neyse biz gelelim klasik muska böreğimize. İç malzemesi ve yufka çeşidi tamamen sizin yaratıcılığınıza kalmış.  

Malzemeler:

  • Zeytinyağı
  • Su
  • Yufka
  • Maydanoz
  • Beyaz peynir veya lor
  • Yumurta sarısı
  • tuz

Yapılışı:

Zeytinyağı ve su bir kavanozda homojen olarak karıştırılır ve kenarda beklemeye alınır. Maydanozlar ince ince kıyılır ve peynir, çökelek ya da beyaz peynir ve tuzla maydanozlar karıştırılır. Yufkalar ince uzun şeritler halinde kesilir ve bu şeritlere zeytinyağı ve sudan oluşan homojen karışım sürülür. İnce ve uzun kesilmiş olan şeridin bir ucuna iç malzemesi yani peynir ve maydanoz karışımı koyulur ve ilk katlama bir üçgen olarak başlatılır. Yufkanın sonuna kadar bir sağa bir sola olacak şekilde katlanır ve en son katlama yeri içine kıvrılır açılmasın diye. Tüm yufkalar bu şekilde sarılır ve yağlanmış tepsiye  dizilir. Üstüne yumurta sarısı sürülerek önceden ısıtılmış yüz seksen derece fırında pişirilir.

Afiyet ve sağlıkla…


midye börek



MİDYE BÖREK



MİDYE BÖREK

Görüntüsü midye kabuğuna benzediği için midye börek bu böreğin adı. Yerken çıtır çıtır  olduğu içinde midyeye benzetilmiş olabilir ama yemesi gayet güzel ve tadı da bir o kadar lezzetli. Yapımı biraz kafa karıştırıcı ama yine de zevkle yapılan bir tarif. Malzeme listesi çok fazla uzun değil.

Malzemeler:

  • Zeytin yağı
  • Su
  • Yufka ister kendiniz açın isterseniz hazır yufka kullanın
  • İç malzeme

İç malzeme için tercih yine sizin. Soğanlı kıyma olabilir, haşlanmış patates olabilir, lor olabilir ya da beyaz peynir olabilir ama ben bu börekte soğanlı kıymalı patatesli harcı tercih ediyorum.

Yapılışı:

Yufkaları dört eşit parçaya bölün. Sivri tarafına doğru yuvarlak yerden kırıştırıyoruz ve sağ ve solda kalan parçalarını aşağısında birleştiriyoruz ve en üste iç malzemesini koyuyoruz. Altta birleştirdiğimiz parçaları sırası ile iç malzemenin üzerine kapatıyoruz. Yağlanmış tepsiye tam tersini çevirerek diziyoruz. Ayrıntılarını fotoğraflarla tekrar anlatacağım inşallah. Bu sefer biraz aceleye geldiği için fotoğraflayamadım ama inşallah en kısa zamanda fotoğrafları yükleyeceğim. Tüm yufkaları da aynı işlemle sarıp tepsiye dizelim ve üzerlerine yumurta sarısı sürelim. Önceden ısıtılmış yüz seksen derece fırında pembeleşene kadar pişirelim. Hafif ılık olarak servis yapalım. Özellikle sıcak sevenler için sıcak sıcak ve çıtır çıtır yenilebilen bir börek tarifi afiyet olsun.

Sağlık ve afiyetle inşallah…


7 Ocak 2015 Çarşamba

yazdan çilek




                             YAZDAN HAZIRLANAN ÇİLEK PÜRESİ
                  


Malzemeler

Köy çileği (hani şu küçük ve vişne renkli olanlardan )

Tabi tercihe göre normal büyüklükte çileklerde olabilir.

Şeker


Pastalarda, tatlılarda ya da çilekli süt yapımında hem işinizi kolaylaştırmak için hem de değişik tatlar oluşturmak için yazdan hazırlanabilecek güzel bir kış hazırlığı. Benim gibi doğaldan yana iseniz hele tam size göre bir tarif. Çocuklarınızı sağlıklı ve besleyici gıdalar yedirmek istiyorsanız eğer mutlaka denemelisiniz. Kışın ortasında bile o mis gibi çilek kokusunu ve eşsiz çilek tadını rahatlıkla alabiliyorsunuz. Tabi tam olarak çilek kokusunu ve çilek tadını hiçbir değişikliğe uğramadan almak için gerçek çilek kullanmalıyız. İşte o zaman hem sağlıklı hem de besleyici olur bizim için. Gelelim bu eşsiz tadı nasıl hazırlayacağımıza.

Yapılışı

Çilekleri bir müddet suda bekletelim ve güzelce ayıklayıp çok az da limonlu suda bekletelim. İyice temizlenen çilekleri mutfak robotuna ya da rondaya alalım. Çileklerin üzerine şeker ekleyelim. Şeker miktarı tamamen sizin tercihinize kalmış. Çok şekerli sevip sevmediğiniz ile ilgili olarak şeker miktarını ayarlayabilirsiniz. Bana kalırsa çok şeker kullanmayın ama çilek aromasının tadını tamamen değiştiriyor. Yani nerede ise sadece şeker tadını alıyorsunuz. Çilek ve şeker karışımını mutfak robotunda ya da rondoda şeker eriyene kadar karıştırıyoruz. Şeker tamamen eridiğinde isterseniz buz kalıplarında isterseniz de istediğiniz büyüklükte kalıplarda dondurun ve kışın yemek için hazırlayın.

Afiyet ve sağlıkla..


çilekli süt







                                                                            ÇİLEKLİ SÜT


Malzemeler

Çilek püresi ( yazdan doğal olarak hazırladığımız)

Bugün doğal çilek püresi tarifini de veriyorum buradan ulaşabilirsiniz.

Süt ( doğal inek sütü olursa daha iyi ama bulamayanlara marketlerde satılan
pastörize sütte iş görür tabi. Ama inek sütü doğal olunca tadı da o oranda değişiyor.

Çilek püresini yaparken ben içine şeker koyduğum için çilekli süte şeker eklemiyorum.


Yapılışı

Kışın ortasında benim gibi çilekli süt isterim diyen bir oğlunuz varsa işiniz zor ki hele benim gibi çok fazla hazır tüketmek istemiyorsanız böyle çarelere başvurmak zorundasınız. Yazdan hazırladığım çilek püresi sayesinde evde de mis gibi çilek kokan çilekli süt yapabiliyorsunuz üstelik çilek mevsimi dışında. Tabi bu durumda çilek mevsimi işiniz biraz çok oluyor tabi bir de bu çilek püresini saklayacak geniş bir dondurucu almalısınız. Konserve şeklinde de yapabilirisiniz ama çilek püresi konserve olarak açıldığında çok uzun süre dayanamayabilir.

Yapımı çok kolay ve kış ortasında size taze çilek kokusunun tadına varacağınız çilekli süte gelelim şimdi. Ben açık süt almayı sevdiğim için (ki yoğurt ve tatlı yapımında da kullanıyorum bu aldığım açık sütü ) iyi kaynamış sütümüzü ılıtmakla başlıyoruz işe. Tabi süt buzdolabından çıktı ise tam tersi sütümüzü ısıtıyoruz. Ilık sütümüze önceden hazırlayıp kalıplara doldurduğumuz çilek pürelerinden ekleyip bir kaşık yardımı ile donmuş çilek püresini sütün içinde eritiyoruz. Çilek yoğunluğu tamamen sizin ağız tadınıza göre ayarlanmalı. Şeker ilavesi isterseniz ekstradan şeker eklenebilir. Çilekli sütümüz içilmeye hazır.

Afiyet ve sağlıkla...

6 Ocak 2015 Salı

çok güzel yağdı

                                                    KAR ÇOK GÜZEL YAĞDI

Havalar bir türlü ısınmadı; kış bir türlü gelmedi diyenlerimiz için ne kadar da güzel bir anı oldu dün. Senelerce kar görmemiş yerler bile havada uçuşan kar tanelerinden nasibini aldı çok şükür. Bembeyaz bir örtü gibi çok sıcak memleketleri bile etkisi altına alan kar büyüklerin korkulu rüyası olduğu gibi çocukların en unutulmaz eğlence maceralarına eklendi. Çocuklarımız yataktan kalkar kalkmaz camlara pencerelere koştu karın yağıp yağmadığını öğrenmek için. Dışarıda kar yağdığını gören yumurcaklar daha kahvaltı yapmadan koşturdu bahçeye, sokağa kar topu oynamaya..

Sadece çocuklar mı eğlendi tabii ki hayır; eminim birçoğumuz da en az çocuklar kadar eğlendi kar oynarken. Kar oynamayı da geçtim düşünsenize o bembeyaz dağlarda ki manzarayı izlemek bile çok keyifli idi; çok eğlenceliydi benim için. Hava da kar taneleri uçuşurken yürümek, koşmak, oyun oynamak o kadar güzel ve eğlenceliydi ki değmeyin gitsin herkesin keyfine bir durumdu kar yağması.

Kar her zaman yağmayan memleketler içindi bu yazdıklarım bir de tüm kışı kar altında geçirenlerimiz var. Onlar içinse gayet olağan bir durum olan kar yağması bu kadar da heyecan ile karşılanmıyor. Her kışı kar altında geçiren yerlerin çocukları oyun olarak görmüyor karın yağmasını. Erzurum ile İzmir de yaşanan kar sevinci bir olmuyor haliyle. Erzurum kar görmeye alışık biz ise her kış görmediğimiz karın evlerimize konuk olmasını böyle coşku ile kutladık bugün…


Hepimize bol güneşli bol kar toplu güzel günler… 

kar Tatili

                                                                  KAR TATİLİ

Kar çok güzel yağdı birçok yerde. Tabi kar görmeye alışık olmayan yerleşim yerleri için yer yer bir kabusa dönüştü karın yağması. Çoğu yerde okullar tatil oldu. Çocuklar büyük bir sevinç ile karşıladı bu tatili. Öğretmenler için sevindirici değildi tabi bu tatil yetişmesi gereken, bitmesi gereken konular vardı hepsi yarım kaldı okullarda. Büyükler için zor anlar yaşandı bazen. Her anlamda kar görmeye alışık olmayan yerlerde tatil olması kaçınılmaz hale geldi. Ne kadar sokağa çıkılmadı o kadar iyi olacaktı. Ne karda trafiğe çıkılmadı o kadar rahatlık olacaktı. Birçok valilik, birçok kaymakamlık tatil ilan etti gerek il bazında gerekse ilçe bazındaki okullarda. Hal böyle tatil olunca çocukların değmeyin keyfine artık. Güzel bir kahvaltı ve ardından tabii ki kartopu…

Kar görmeye alışık olan doğu illerinin adı bile geçmedi bu tatil olayında. Tabi oralarda yaşayanların yaşam tarzı, hayatının bir parçası olduğu için kar tatile gerek yoktu oralarda. Onlar alışık kar görmeye karla oynamaya en önemlisi onlar karla birlikte yaşamaya içli dışlı olmaya o kadar çok alışıklar ki tatile bile gerek duymadılar bugün kar yağdığında.
Birde kar tatili vermeyen okullar vardı. Ama zil çaldığında servisler evlere dönemediğinde hepimizin içi yandı ki hele birde yitip gitmişler varsa asıl acı asıl keder o zaman yaşandı. Keşkeler dillere öyle bir yapıştı ki keşke tatil olsaydı diye… Ama olmadı olamadı ne yazık ki… Kar yağınca ayrı güzel ama bazen de ayrı acı oldu bugün…


Bol  kar manzaraları bol sevinçler olsun inşallah yaşamınızda…

5 Ocak 2015 Pazartesi

salata












SALATA

İçinde her rengi barındıran salatalar bana daha bir çekici, iştah açıcı ve lezzetli gelmiştir. Yapımı da  yemesi de lezzetli olan bu salata daha çok balık yanında gider ızgara etlerle daha bir uyum içinde olur diye düşünüyorum. Salata düşkünü biri olduğum için de her tada ve değişik her lezzete açık biriyimdir. Nerede ise kahvaltıda bile kahvaltıya uygun yaptığım salataları yemeye doyamıyorum. Yani sadece salata olsa her öğünde yine mi salata demem sanırım. Salatanızın içine ekleyeceğiniz değişik yeşillikler ve değişik renklerdeki sebze ve meyveler hem salatanın görünüşünü renk açısından zenginleştiriyor hem de içerdiği vitamin ve minerali arttırıyor. Yapımı kolay olan salatanın gelelim iç malzemelerine ve yapım aşamasına..

Malzemeler:

-mor lahana

-turp

-marul

-dereotu

-maydanoz

-beyaz lahana

-limon

-taze soğan

-kuru soğan

-tuz

-zeytinyağı

-nar ekşisi

Yapılışı:

Mor lahana ince ince doğranır ve tuzla beraber limon karışımında bekletilir. Kuru soğan halka halka doğranarak tuzlu su karışımında bekletilir. Tüm yeşillikler iyice yıkanır ve hepsi ince ince doğranır. Derin bir kabın içine yıkanmış ince ince doğranmış yeşillikler konulur. Turp tercihe göre rendelenir ya da ince ince küçük kareler halinde doğranır ve üzerine çok az limon sıkılarak kenarda bekletilir. Beyaz lahana güzelce yıkandıktan sonra ince ince doğranır ve limon ve tuz ile ovulur. Tüm malzemeler birleştirilir, tuzu yağı limonu eklenerek karıştırılır ve servis yapılır.

Afiyet ve sağlıkla…


yeni bir yil

YENİ BİR YILA KARLA MERHABA


Yeni yıl yeni yıl yeni yıl yeni yıl herkese kutlu olsun yeni yıl yeni yıl yeni yıl yeni yıl herkese mutlu olsun… Nedense yeni yıl dendiğinde aklıma hep bu şarkı gelir. Her halde çocukluğumun şarkısı olmasından mıdır nedir bilmem beynimize kazınmış iyice içimize işlemiş ki eminim çoğumuzun dilindedir bu şarkı…


Yeni bir yıl yeni umutlar yeni yaşlar… Hepimiz bir yaş daha büyüyoruz bir yaş daha yaşlanıyoruz ya da hepimiz biraz daha deneyim kazanıyoruz hayat karşısında…


Bir sınıf daha atlıyor çocuklar bir yaş daha büyüyor. Tabi yeni yıl yeni sofralar belki bazıları için ama ben bildiğim için yeni yılı kutlama gereği duymuyorum hatta yeni yılda değişik hiçbir şey yapmıyorum. Alış veriş yapmıyorum yemek yapmıyorum ama tabi bazen kıstığım konular olmuyor değil. Yine de yeni bir yılın gelmesini kutlamak güzel fakat yeni yıla anlamlar yükleyip çoğu zaman yapmadıklarımızı o güne sıkıştırmak ta çok hoş değil. Yani yeni yılı gelmesini kutlamak ile yeni yılı Hristiyanlaştırıp kutlamak farklı şeyler.


Hepimiz yeni bir yıla girmenin mutluluğunu yaşıyoruz ama başka dinleri de aynı zamanda kutlamıyoruz. Tüketim çılgınlığına kapılıp hem günaha girmemeli hem de gereksiz yere alış veriş çılgını olmamalıyız.


Yine de yeni bir yılın gelmesi ve bunu yaşıyor olmamız çok güzel. Yeni yıl yeni yıl hoş gelmiş sefalar getirmiş…





4 Ocak 2015 Pazar

pekmezli kar









PEKMEZLİ KAR

Kış denilince akla hemen kar gelir. Cümle bile onsuz olmaz.. hani deriz ya kar kış. Ya da çoğalta biliriz kar, kış, soğuk, kara kış, çetin karlı kış… Bizim buralarda karı uzaktan gördüğümüz için kar tam bir eğlence ve harika lezzetler oluyor bize ama karın içinde yaşayanlar için durum böyle basit değil tabii ki. Yaşam daha bir zorlaşıyor kar altında olunca ama bizim kar eşittir oyun. Tabi karlı tatlara gelince benim gibiler için harika lezzetler…

O kadar kar dedik demesine tabi yine bir kar tarifi daha. Pek kar tarifi demek ne kadar doğru bilemem ama güzel bir lezzet. Benim favorim her ne kadar da sütlü kar olsa da ben yine de değişik bir lezzet olarak tarifi vermek istiyorum. Kışın olmazsa olmazlarından çünkü karlı tarifler bizim evde. Kışın serinlemelik çok aranmasa da biz alışmışız yaz kış soğuk bir şeyler yemeye ya da tatmaya. Farklı ve sağlıklı değişik tatlar arayanlar için güzel bir tarif. Hadi bakalım şimdiden hem kolay gelsin hem de afiyet olsun…

Malzemeler:

  • Kar
  • Pekmez
  • Çok tatlı sevenler için şeker ya da pudra şekeri
  • Pekmezin kokusu ağır gelenlere vanilya

Yapılışı:

Kar çok ezilmeden pudra şekeri ya da şekerle harmanlanır. Vanilya karıştırılmış pekmez eklenerek süte yedirilir. Sonra da afiyetle yenilir. Afiyet ve sağlıkla…


sütlü kar








SÜTLÜ KAR

Tam da mevsimi şimdi sütlü ya da değişik tatları kullanarak kar yemenin. Bizim oralarda süt, şeker ve vanilya kullanılarak yapılan özel bir karışımla yenilirdi kar. Şimdi egenin değişik yerlerinde yapılagelen bir lezzet olsa da kar şerbeti bu anlatacağım tat da ona benzer bir lezzet. Çocukluğumda kar yağında vazgeçilmez oyun kar tapu vazgeçilmez tat da sütlü kar idi. Sütlü kar dondurma tadında sağlıklı bir serinlemelik. Birebir dondurma tadını vermese de bize ;kış dondurması olarak anılabilir ama. 

Gelelim şimdi bu harika tadın nasıl yapıldığına biraz zahmetli birazda kolay bir tarif daha sizlerle. Zahmetli olması kar her yerde bulunmadığı için kolay kısmı da yapımı gerçekten çok kolay olduğu için.

Malzemeler

  • Kişi sayısına göre iki kase kar iki kişilik bir tarif için
  • 5 kaşık şeker; şeker miktarı da tamamen tercihe göre
  • Bir paket vanilya ya da vanilya özü
  • Aldığı kadar süt

 

Yapılışı:

  Derin bir kaba kar konulur. Süt ve şeker başka bir kapta iyice karıştırılır ve bu karışıma vanilya da eklenir. Süt, şeker ve vanilyadan oluşan karışım kara eklenir. Çok sulu sevenler için süt miktarı arttırılabilir. Kar hafif sulu kıvama gelinceye kadar kaşığın tersi ile ezilir. Tüm malzemeler birbirine karıştıktan sonra sütlü karımız yemeye hazırdır.

Afiyet ve sağlıkla inşallah.


3 Ocak 2015 Cumartesi

YULAF KEPEKLİ EKMEK


YULAF KEPEKLİ EKMEK

Artık neyi ne kadar yediğimizden ne yiyip ne yemeyeceğimize kadar karışılır oldu ne yazık ki. Geçen gün bir yerde okudum yanlış hatırlamıyor isem bir gazete haberi idi: diyordu ki beyaz ekmekte en az şeker kadar bağımlılık yapıyor yani beyaz ekmekte tehlikeli diyordu. Şu durumda bir de eklemiş haberi yazan arkadaş beyaz ekmeğin içindeki mayaya ve tuza hiç değinmiyorum diyordu. Yani şu durumda ekmeğimizdeki unu düzeltsek mayayı ve şekeri düzeltemeyeceğiz ama karınca misali attığımız her adım hayır olsun inşallah. Gelelim ekmeğimizin yapılışına ben bu tarifi ekmek makinasında yapıyorum ama makinada yapmak istemeyenler aynı sıra ile yumuşak bir hamur yapıp bunu dinlendirerek fırınlayabilirler. Ben tarife geçiyorum artık.

Malzemeler

  • Yulaf kepeği marketlerde bulabilirsiniz bir bardak kadar yeterli
  • Tam buğday unu veya beyaz un dört bardak kadar
  • Bir yemek kaşığı kuru maya
  • Bir yemek kaşığı şeker
  • Bir yemek kaşığı tuz
  • Bir bardak ılık su
  • Bir bardak yağ ve süt karışımı
  • Bir yumurta

Yapılışı

Ekmek makinası kullananlar makinanızın tarifine göre malzemelerin dizilimini yapıp istediğiniz ayarda ekmek yapabilirsiniz. Fırında yapmak isteyenler ise unları homojen bir şekilde karıştırıp ortasını açarak malzemeleri buraya koyun ve yumuşak kıvamlı bir hamur yoğurun. Hamuru bir saat kadar ılık bir yerde dinlendirip fırında pişirin.

Afiyet ve sağlıkla…

fırında tereyağlı patates





FIRINDA TEREYEĞLI PATATES


Tam anlamı ile sizi köy havasına köy ortamına götürecek bir tarif var bugün menüde. İster kahvaltıda ister de akşam yemeğinde tüketilebilecek güzel bir tarif. Köy kokusundan tek farkı bana göre benim yaptığımın is kokulu odun kokulu olmayışı… Ama siz közleme işini odun ocağında yapabilirseniz sanırım o atmosferi de kolayca yakalamış olursunuz. Tabii şimdi modern mutfaklarda odun ocağı bulmak zor ne yazık ki. Hele ki apartman hayatı yaşıyorsanız iş daha da zorlaşıyor. Kolay bir tarif kolay olmasına ama yemesi de en az o kadar hoş… Tarif mi hemen geliyor.


Malzemeler:


Patates


Tuz


Tereyağı


Karabiber


Pul biber


Kaşar peyniri, çeçil peyniri ya da dil peyniri tercih size kalmış. Ben çeçil peyniri kullandım. Hani şu uzun uzun ince tel şeklinde olan peynirden tabi kaşar rendesi de olabilir.


Yapılışı:


İşe patatesleri fırında ya da mikrodalga fırında pişirerek işe başlıyoruz. Ben mikrodalga fırını tercih ettim. Mikrodalgada on ila on beş dakika arasında patatesin büyüklüğüne göre pişirelim ki benim patatesler büyük olduğu için on üç dakika filan pişti. Pişen patatesleri soyalım ve çatal yardımı ile çok iri kalmadan ve çok ufaklamadan parçalayalım. Çok vakit kaybetmeden yani patatesler çok soğumadan tereyağı ekleyelim bolca ve karıştıralım. Her yerini karabiber tuz ve pul biberleyelim ve her yerini güzelce yağladıktan sonra üzerine bolca kaşar rendesi ya da istediğiniz bir peynir rendesi ekleyelim ve afiyetle yiyelim.


Afiyet ve sağlıkla.