2014 kendini kışla göstermeye başladı ilk günden.. Yeni bir
yıl ile birlikte havalarda da yeni bir soğuk hava dalgası esmeye başladı… Yani
yılın ilk günü havanın soğumaya başlaması ile birlikte bugün de yağmur yağmaya
başladı… bu gidişle herhalde yarında kar yağar..
Tabi havaların soğumaya başlaması ile kışlıklar da yavaş
yavaş kalınlaşmaya başladı. İnce ince giydiğimiz trikolar artık kalın kalın
kazaklara bıraktı yerini.. Giydiğimiz yağmurluklar önce trençkot oldu daha
sonra hırkalar kalınlaşmaya başladı derken şimdilerde artık kalın kaşeler ya da
kalın montlar döküldü dolaplardan.
Kalın kumaşlar yerini kadife pantolonlara bıraktı. Tabi
sadece kadife pantolon da yetmez oldu ve içlikler giyilmeye başladı. İçliklerde
sırası ile değişti: önce kalın penye içlikler , ardından triko içlikler , triko
içlikler da yavaş yavaş kalınlaştı ve şimdilerde yün içlikler giyilir oldu.
Tabi herkesin ayrı bir giyim kuşam tarzı olduğundan dolayı
birazda kişilere göre giyimde söz açmak istiyorum.
Mesela benim büyük oğlum: bronşitli olduğundan o kadar çok
terliyor ki bırakın bu soğuklarda yün içliği normal atletle bile kazak giyse
(ki onun çok ince triko bir kazağı var sadece) hemen terliyor ve ya sırtına bez
koymak zorunda kalıyorum ya da üstünü değiştirmek zorundayım. Şu günlerde
termal atletle biraz ferahladık gibi ama yine de okulda bir defa da olsa atlet
değişiyor ne yazık ki. Çok şükür ki okulda günde iki üç defa üst değiştirmek
yok artık.
Yani böyle çocuklar da ya da yetişkinlerde mecburen kalın
bir kıyafet giymek riskli. Bir yetişkin bile olsanız bronşit yada nefes darlığı gibi sıkıntılı bir
durumda terleyeceğiniz için mutlaka ona göre giyinmelisiniz. Demesi kolay
biliyorum ama ne yazık ki uygulaması çok zor.
Terlemeyeyim diye üşütme ihtimaliniz çok yüksek… İnce giyerek üşütmek kadar da zor ve
tehlikeli terleyip üşütmek. Her iki durumda da hasta olma ihtimali
yüksek. Bu durumdaki bireyeler için çok zor bir durum. Hassas bir bünye
oldukları için sonuç mutlaka doktorda bitiyor ne yazık ki. En ufak bir terin
sırtta kuruması sonucu ne yazık ki hastalık kaçınılmaz bir durum oluyor.
Tabi bazı kişilerde de durum çok daha farklı. Onlar da
lahana gibi giyinip üşüyenlerden. Bırakın
terlemeyi ; kalın bile giyseler üşüyorlar daha. Onları ısıtmak da ne yazık ki çok zor. Hem ısınmıyorlar hem de ortam da sıcaktan
duramıyorsanız bile onlar halen üşüyorlardır.
Hele ki evinizde aynı anda bu iki grup da varsa vay
halinize. Isıtsam mı soğutsam mı derken arada siz telef oluyorsunuz.. Bizim
evde yaşanan tam da bu. Büyük oğlum terler , küçük oğlum üşür. İşin kötüsü ne
yaparsam yapayım ikisi de hasta olur. Üşüyeni istediğin kadar giydir. Büyük
yazlıklarda durur , küçük iyice kalın giyer. Durumu benim gibi olanlara ALLAH
kolaylıklar versin inşallah.
Bu soğuklarda kalorifer ayarı da çok önemli. Bazı ara
katlarda herhangi bir ısı ayarı yoksa hem gereksiz yere enerji israfı hem de
çocuklarda hasta olma ihtimali artıyor. Evinizin ısısını dengeleyen bir sistem
yoksa eğer mutlaka ısı ve nem ayarını gösteren aletlerden mutlaka alınmalı eve.
Arada ısı ve nem dengesi kontrol edilerek normal ısı ve nem seviyesinde
tutulmalı oda. Hele ki çocuklarda solunum yoluyla ilgili sıkıntılar varsa..
Hastalığı davet etmek yerine onu nasıl uzaklaştırırım derdine düşmeliyiz bu
soğuklarda..
Aman ALLAH korusun.. Size ve çocuklarınıza bol şifalı günler
inşallah…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder