2 Ocak 2014 Perşembe

SOĞUK


2014 kendini kışla göstermeye başladı ilk günden.. Yeni bir yıl ile birlikte havalarda da yeni bir soğuk hava dalgası esmeye başladı… Yani yılın ilk günü havanın soğumaya başlaması ile birlikte bugün de yağmur yağmaya başladı… bu gidişle herhalde yarında kar yağar..

Tabi havaların soğumaya başlaması ile kışlıklar da yavaş yavaş kalınlaşmaya başladı. İnce ince giydiğimiz trikolar artık kalın kalın kazaklara bıraktı yerini.. Giydiğimiz yağmurluklar önce trençkot oldu daha sonra hırkalar kalınlaşmaya başladı derken şimdilerde artık kalın kaşeler ya da kalın montlar döküldü dolaplardan.

Kalın kumaşlar yerini kadife pantolonlara bıraktı. Tabi sadece kadife pantolon da yetmez oldu ve içlikler giyilmeye başladı. İçliklerde sırası ile değişti: önce kalın penye içlikler , ardından triko içlikler , triko içlikler da yavaş yavaş kalınlaştı ve şimdilerde yün içlikler giyilir oldu.

Tabi herkesin ayrı bir giyim kuşam tarzı olduğundan dolayı birazda kişilere göre giyimde söz açmak istiyorum.

Mesela benim büyük oğlum: bronşitli olduğundan o kadar çok terliyor ki bırakın bu soğuklarda yün içliği normal atletle bile kazak giyse (ki onun çok ince triko bir kazağı var sadece) hemen terliyor ve ya sırtına bez koymak zorunda kalıyorum ya da üstünü değiştirmek zorundayım. Şu günlerde termal atletle biraz ferahladık gibi ama yine de okulda bir defa da olsa atlet değişiyor ne yazık ki. Çok şükür ki okulda günde iki üç defa üst değiştirmek yok artık.

Yani böyle çocuklar da ya da yetişkinlerde mecburen kalın bir kıyafet giymek riskli. Bir yetişkin bile olsanız  bronşit yada nefes darlığı gibi sıkıntılı bir durumda terleyeceğiniz için mutlaka ona göre giyinmelisiniz. Demesi kolay biliyorum ama ne yazık ki uygulaması çok zor.

Terlemeyeyim diye üşütme ihtimaliniz çok yüksek…  İnce giyerek üşütmek kadar da zor ve tehlikeli  terleyip üşütmek.  Her iki durumda da hasta olma ihtimali yüksek. Bu durumdaki bireyeler için çok zor bir durum. Hassas bir bünye oldukları için sonuç mutlaka doktorda bitiyor ne yazık ki. En ufak bir terin sırtta kuruması sonucu ne yazık ki hastalık kaçınılmaz bir durum oluyor.

Tabi bazı kişilerde de durum çok daha farklı. Onlar da lahana gibi giyinip üşüyenlerden. Bırakın  terlemeyi ; kalın bile giyseler üşüyorlar daha.  Onları ısıtmak da ne yazık ki çok zor.  Hem ısınmıyorlar hem de ortam da sıcaktan duramıyorsanız bile onlar halen üşüyorlardır.

Hele ki evinizde aynı anda bu iki grup da varsa vay halinize. Isıtsam mı soğutsam mı derken arada siz telef oluyorsunuz.. Bizim evde yaşanan tam da bu. Büyük oğlum terler , küçük oğlum üşür. İşin kötüsü ne yaparsam yapayım ikisi de hasta olur. Üşüyeni istediğin kadar giydir. Büyük yazlıklarda durur , küçük iyice kalın giyer. Durumu benim gibi olanlara ALLAH kolaylıklar versin inşallah.

Bu soğuklarda kalorifer ayarı da çok önemli. Bazı ara katlarda herhangi bir ısı ayarı yoksa hem gereksiz yere enerji israfı hem de çocuklarda hasta olma ihtimali artıyor. Evinizin ısısını dengeleyen bir sistem yoksa eğer mutlaka ısı ve nem ayarını gösteren aletlerden mutlaka alınmalı eve. Arada ısı ve nem dengesi kontrol edilerek normal ısı ve nem seviyesinde tutulmalı oda. Hele ki çocuklarda solunum yoluyla ilgili sıkıntılar varsa.. Hastalığı davet etmek yerine onu nasıl uzaklaştırırım derdine düşmeliyiz bu soğuklarda..

Aman ALLAH korusun.. Size ve çocuklarınıza bol şifalı günler inşallah…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder